Erken teşhis imkanlarının gelişmesi ve tedavi sürecinde yaşanan gelişmeler, kanseri artık tedavi edilebilen bir hastalık haline getirdi. Peki onkolojiyi gelecekte neler bekliyor? Gelecekte kanserin kronik hastalıklar gibi olması mümkün mü? Adana Onkoloji sizler için anlattı.
Dünya genelinde her yıl 14 milyon insana kanser teşhisi konuluyor. Aktif olarak günümüzde 32 milyondan fazla insan yaşamını kanserle birlikte devam ettiriyor. Türkiye’de her yıl ortalama 150 bin yeni kanser teşhisi konuluyor. Üstelik dünya genelinde kanser vakaları her sene yüzde 1-2 düzeyinde artış ivmesi sergiliyor. Çevresel etkenler, hava koşulları ve stres düzeyinin kanser vakalarını tetiklediği düşünülüyor.
Günümüzde yaşanan teknik gelişmeler hem teşhis hem de tedavi sürecindeki başarı yüzdesini önemli oranda arttırdı. Bu da artık kanseri tedavi edilebilen hastalıklar sınıfına taşıdı. Tedavisi mümkün olmayan kanserlerde ya da ileri aşamalara kadar ulaşmış kanser vakalarında dahi tam bir iyileşme sağlanamasa bile, hastalık kontrol altına alınabiliyor. Hastanın ömrünü uzatmak mümkün olabiliyor. İleri evrelerdeki kanser vakalarında hastaların beş yıldan uzun yaşama oranı her geçen gün artıyor. Teknolojideki ve tıptaki gelişmeler ışığında fütüristik bir perspektifte düşünüldüğünde, 25-30 yıl sonrasında kanserin tıpkı tip 2 diyabet gibi kronik bir hastalığa dönüşmesi beklenebilir.
Biyo Teknoloji alanındaki gelişmeler hızlandıkça ve endüstriyel gelişim arttıkça bağışıklık sistemimizdeki parçaların üretilip çoğaltılabilmesi de mümkün hale gelecek. Bu gelişmeler kansere karşı insanlığın elini kuvvetlendirebilir. Biyo Teknoloji sayesinde kanser hastalarının yan etkilerden arınmış ve kanserli hücrelerle daha iyi savaşan bir bağışıklık sistemine sahip olması bekleniyor.
Orta vadede (çeyrek asır sonra) kanserin adeta Tip 2 Diyabet gibi öldürücü etkisi olmayan, belli periyotlarda kontrol edilmesi gereken ve bazı tedavilerle yaşam kalitesinin arttırılabildiği kronik bir hastalık haline gelmesi hiç de sürpriz olmayacak.
Bununla birlikte radyoloji alanında da önemli gelişmeler yaşanıyor. Onkolojik tedavide kullanılan cihazlar artık radyasyonu tümör hücrelerine daha kusursuz şekilde odaklayabiliyor. Bu sayede kemoterapi ve radyasyon daha başarılı şekilde kullanılabiliyor. Kemoterapinin radyasyon üstündeki etkisini çoğaltmak mümkün olabiliyor. Bu cihazlar sayesinde hastalarda tümör küçülme oranları her geçen gün daha da artıyor. Hastaların yaşam kalitesi geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde artıyor. Hastalığın tekrarlama riski de düşüyor.
Kanser hastalığı ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Adana Onkoloji Blog sayfasını takip edebilirsiniz.